top of page

Ritüeller, meditasyonlar ve hızlı yaşam... Tedavi eder mi?

Yaşadığımız modern dünyada, anında gerçekleşen birçok olaya tanık oluyoruz.


Navigasyonla gideceğimiz yere varış saatimizi tahmin edebiliyor, yolda kaza veya arıza olduğunda bunlardan haberdar olabiliyoruz. Üstelik, plastik su mataramızı internetten sipariş ettiğimizde, üretim sürecindeki detayları veya işçilerin yaşadığı zorlukları göz önüne almadan ürünün kapımıza kadar gelmesini sağlayabiliyoruz.


Bu hızlı tüketim ve geleceği öngörebilme yeteneği olan dünyada, isteklerimizin, dualarımızın ve planlarımızın hemen gerçekleşmesini istemek oldukça doğal.


Bu dilekler için çeşitli ritüeller ve özel meditasyonlar da yapıyoruz gibi görünüyor. 777’ler, tütsüler, ritüeller, meditasyonlar, inziva kampları… İsteklerin için emek ve enerji harcıyorsun, bu çok değerli bir çaba.


Peki, tüm bunları yaparken, beklemek nasıl geliyor sana?


Ritüeller yapabilir, meditasyonlar yapabilir, burç haritalarına bakabilirsin; geleceğin belirsizliğini azaltmaya çalışabilirsin. Ancak gelecekte olacakları kontrol etmek adına yaptığın bu eylemleri, gerçekleşeceklerle bağdaştırmak, ileride seni hayal kırıklığına uğratabilir diye endişeleniyorum.


Çoğu zaman gözlemliyoruz ki, su akıp her zaman yolunu buluyor. Suyun yolunu bulduğu süreçte yaşadığın hayal kırıklıkları, şaşkınlıklar, hatta öfkeler işlerini kolaylaştırabilir mi?


Geleceği “kendi eylemlerine bağladığında”, karşılaştığın “yetersizlik” duygusuyla nasıl baş ediyorsun? Eğer isteklerin, heyecanların, hayallerin için elinden geleni yapar ve sonrasında zamanın akışına, sana verilen nasiplere razı olabilseydin, hayatında neler değişirdi?


*Not: ritüeller, 777’ler, burç haritaları… hepsini kestirip atalım demiyorum; bunlara başvururken nasıl bir halde başvurduğumuzu fark ederek oraya yönlenebilmekten bahsediyorum.



1 görüntüleme0 yorum

Comentários


bottom of page